Gün Olur Asra Bedel

4 Mart 2016 Cuma

| | |



                Bir kitap düşünün içinde bilim, siyaset, aşk, bilim kurgu, belgesel, coğrafya, tarih, savaş olsun. Olmaz mı diyorsunuz? Karman çorman olur, çorbaya döner o kitap mı diyorsunuz? Öyleyse Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel'ini okumamışsınız demektir.

             Bir belgesel tadında başlıyor bu kitap. Kurumuş sel yataklarında, çırılçıplak kalmış vadi yamaçlarında av arayan çok aç bir tilki çıkıyor önce karşımıza. Biz bu romanın ana karakteri bir tilki olacak, her şey onun gözünden anlatılacak zannederken birden bir ölüm haberi ile sarsılıyor ve o an için hiç tanımadığımız halde Kazangap'ın yasını tutmaya başlıyoruz. Yedigey ve Ukabala'yı şimdilik üstünkörü tanıyor ve bu iki güzel insanın can dostlarına son görevlerini yerine getirmelerinin telaşına düşüyoruz.

           Sonra yavaş yavaş acımasız yazların ve daha da acımasız kışların yaşandığı Sarı-Özek Bozkırı'nın Boranlı İstasyonu'nda yaşanan her şey  satır satır serilmeye başlıyor gözlerimizin önüne. Aslında kitabın başından sonuna kadar, ki bu 426 sayfaya tekabül ediyor, Kazangap'ın toprağa verilişi asıl mevzu. Ancak aralara öyle büyük bir ustalıkla serpiştirilmiş ki tüm diğer anlatılanlar okurken hayran olmamak elde değil. Yedigey ve Ukubala'nın Boranlı'ya tesadüfen gelişleri ve oranın can damarı oluşlarını dinlerken hem Sarı-Özek Bozkırı hem de buralarda yaşayan insanları daha yakından tanıyoruz.


       Bu mevzulara kapılmış gidiyorken sayfa sayfa, pat diye bir ışık yükseliyor gökyüzüne doğru. Meraklanıyoruz ve meraklandığımızla kalıyoruz. Öyle usta bir kurgucu ki çünkü Aytmatov ince ince dokunup sonra bırakıyor mevzuları. Biz ölenin ardından ağlayacak kadir kıymet bilir evlatları yok diye üzülüp vahlanırken birden Büyük Okyanus'un kuzey enlemlerinde bir uçak gemisi çıkıyor karşımıza. Garip, sıradışı bir şeyler oluyor belli. Ama inanın hiç birimiz olacak şeyleri o noktada tahmin edemiyoruz. Hani hep merak eder kendi aramızda tartışırız ya,uzaylılar var mı? Başka gezegenlerde hayat var mı? Bırakın bizim güneş sistemimizdeki bir gezegende hayat olmasını başka bir güneş sisteminde hayat olduğunu hatta orada yaşayan bizden çok daha ileri medeniyete sahip canlıların (bunlara ne diyeceğimi bilemedim. Adlarını da ipucu vermemek adına kendime sakladım) bizi uzun zamandır gözlemleyip hakkımızda ciddi bilgiler elde ettiklerini ve bizimle iletişim kurduklarını hayal etsenize. Ve bunun böylesine önemli bir olayın sırf yerleşmiş dünya düzeni bozulmasın diye örtbas edilip saklandığını düşünün. Ütopik mi geldi? Belki de olacak hatta oldu bile kim bilir?





        Birkaç sayfa önce şahane Aytmatov betimlemeleri eşliğinde bozkır yaşantısı ile mest olduğumuz sırada birden bire böyle uzaya hatta güneş sisteminin dışına fırlatılmışken, sonra yine hop diye içimizi cayır cayır  yakacak Abutalip ve ailesi ile yeryüzüne dönüveriyoruz. İşte bana göre bu kitabın en can alıcı karakteri Abutalip ile tanışmamız böyle oluyor. Sonrasında idealist bir öğretmen olan Abutalip'in yine kendisi gibi öğretmen olan karısı Zarife ile tanışmasına ,evlenmesine, bir aile olup çoluk çocuğa karışmalarına ,mutlu bir aile tablosu gibi karşımızda dururlarken siyasi düzenin tokadını yiyerek adeta sürgün misali Boranlı'ya sığınmalarına şahit oluyoruz. Ha bu arada ilk sayfalarda karşımıza çıkan tilkiyi merak edip duruyoruz. Acaba nerde çıkacak yine karşımıza diye. Açıkçası ben kitabın son sayfasına kadar bekledim. Çıktı mı çıkmadı mı onu siz okuyunca görüsünüz artık ben söylemeyeceğim.:)

        Bir de devemiz var, kendisi Karanar ki evlere şenlik. Develerle ilgili bir çok şey öğreniyoruz Karanar'ın Yedigey'e yaşattıklarını okurken.Yine aldım başımı gidiyorum... Daha o kadar çok şey var ki anlatacak bu kitaba dair. Ancak burada susmak zorundayım zira uzun blog yazılarımın  okurken sizi bunaltmasını hiç ama hiç istemiyorum.

          Bu kitapla ilgili söyleyeceğim son söz ;kesinlikle çok keyif alarak okuyacağınız lezzetli bir Cengiz Aytmatov kitabı. Iskalanmaması gereken bir kitap olduğunun altını çizmek isterim...

          Bol bol övgüyü hak eden  yazarımız Cengiz Aytmatov ile ilgili bilgi almak isterseniz tıklayın lütfen...





Cengiz Aytmatov'un  Cemile'sini yorumlamışım bir zamanlar şizler  için hadi bir bakalım mı ?


  • 0 yorum:

    Yorum Gönder