Ermiş...

18 Ekim 2014 Cumartesi

| | |
 
 
 
               Uzun zamandır tüm kitap konulu profillerde , ortak paydası kitap olan insanların paylaşım yaptığı sayfalarda görüyordum Ermiş'i. Her seferinde merakım daha çok artıyordu. Okunacak o kadar çok kitap var ki kuşkusuz gördüğüm her kitabı alıp okuyamıyorum. Kitap paylaşımlarının piri , dünya tatlısı bir arkadaşım var benim. Sanal bir arkadaşlık bu , maalesef henüz tanışamadık. Ama gönlünün güzelliği ile her günümüzü aydınlatan şahane bir kitap perisi kendisi. Adı bende saklı biz ona   @yummy_kitapp diyoruz. Vazgeçilmezim , başucu kitabım , dönüp dönüp tekrar okuduğum der @yummy_kitapp Ermiş için. Ve ben de en sonunda dayanamadım aldım.
 
         Küçücük bi kitap 54 sayfa ama etkisi gerçekten çok büyük. Gerçi ben 40 yaşımın aklıyla okurken kitabı bir çok yerde sanki ben konuşuyormuş gibi hissettim kendimi:) ama yine de bu bilgece söylenmiş cümleleri bir arada okumak güzeldi.
 
        Gelelim kitabımızın konusuna ...Yıllardır yaşadığı kentten ayrılan bir adam. Bu adam kim mi? Eserin orijinal adı The Prophet ,Peygamber anlamına da geliyor. Batılı yazarlar arsında Onun Hz. Muhammed’i temsil ettiğini ileri sürenler çıkmış. Bazıları Ermiş’in kent halkına seslenişini Hz. İsa’nın çöldeki vaazı arasında benzerlik kurmuşlar. El Mustafa Orphales şehrinden ayrılırken halka, onların sorduğu soruların cevaplarını veriyor..Kendisini almaya gelen gemi gelip kent halkı onu uğurlamaya gelince , insanlar onun son kez kendilerine hitap etmesini istiyorlar. . Aşk , evlilik, çocuk, suç ve ceza , öğretmek ve daha bir çok konu hakkında bildiklerini söylemesini istiyorlar. Her konu başlığı ile ilgili öyle cümleler var ki kitapta. Hepsini minik kağıtlara yazıp evin duvarlarına yapıştırsam bütün duvarlar dolar.
        Okumaya başlayınca önce minik notlar alayım dedim ilk şaşkınlıkla. Sonra baktım ki bütün cümleler not alınası, altı çizilesi. Hiç sevmem okuduğum kitaplarda cümlelerin altını çizmeyi. Benden sonra okuyacak olanlar kendi cümlelerini bulsunlar isterim. Benim cümlelerime takılmasınlar. O yüzden bu kitapta da yapmadım. Ama ilk kez hissettiğim bir şey var. Sanırım bu kitabı zaman zaman çıkarıp kütüphanemden ( kitaplığıma artık kütüphanem diyorum , çok hoşuna gidiyor ) tekrar tekrar okuyacağım. Aklımda kalıncaya kadar altını çizmek istediğim cümleler...
 
       Birkaç cümleyi paylaşmak istiyorum sizinle ne demek istediğimi desteklesinler diye ...
 
      Aşka Dair... Aşk sizi çağırdığında onu izleyin...yolları zorlu ve dik olsa da...
 
      Evliliğe Dair ...Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin...Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk. Birbirinizin tasını doldurun ama aynı tastan içmeyin. Birbirinize ekmeğinizden verin ama aynı somundan yemeyin. Yüreklerinizi verin , fakat teslim etmeyin birbirinizin eline ...
 
     Çalışmaya Dair ... Hayatı çalışmak yoluyla sevmek hayatın en derin sırrına ermek demektir. Fakat eğer ıstırap çekerken , doğduğunuz güne lanet edip bedeninizin yükünü taşımayı alnınızın kara yazısı sayıyorsanız , o zaman size cevabım şudur: Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.
 
    Giysilere Dair... Giyimde edep, ahlaksız olanın gözlerinden korunmak için bir kalkandır, unutmayın. Ahlaksız diye bir şey kalmadığında ise giyimde edep prangadan ve zihin kirliliğinden başka nedir ki ?Hem unutmayın , çıplak ayaklarınızı hissetmek haz verir toprağa ve rüzgarlar saçlarınızla oynamak özlemindedir.
 
  Çocuklara Dair ... Onlar sizin sayenizde gelir ama sizden değildir. Sizinle birlikte olsalar bile size ait değildir. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil ...zira kendi düşünceleri var onların. Onlar gibi olmaya çabalayabilirsiniz , ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın.
 
 
 
       HALİL CİBRAN KİMDİR ?         
 
                        
 
 
 
 
 
kaynak : http://www.olympos.com.tr
 
 
HALİL CİBRAN'IN MEZAR TAŞI YAZISI
 
Ben de senin gibi hayattayım halen.
Ve simdi, yanı basındayım.
Kapa gözlerini ve etrafa bir bakin.
 Beni göreceksin, hemen önünde duruyorum…
 
 
 
Bu kitapla ilgili söylenecek tek şey...Alın , okuyun ,okutun mutlaka...

0 yorum:

Yorum Gönder