ZİYARET /SERDAR ÇEKİNMEZ

30 Temmuz 2021 Cuma

| | |




       Bu bir BAYILDIMMMMM paylaşımıdır  arkadaşlar. 
Hakikaten uzun zamandır bu kadar eğlenerek okuduğum bir kitap olmadı. Serdar Çekinmez’in kalemine, kurgusuna, mizahi zekasına hayran oldum. Asıl yorumum yazının devamında  ama ben nasıl şahane bir kitap okuduğumu size anlatmak için arka kapak yazısını okumanızı istiyorum önce. Sadece arka kapak yazısını bile okumak yetti bu kitapla farklı bir yolculuğa çıkacağımı anlamam için. 

Buyurun bakalım arka kapak neler demiş.     


Adana, 1980’ler…

Sinanpaşa’da, Ziyaret denilen derme çatma yerde kanlı gelinin hayaleti görünmeye başlar.

 Onunla karşılaşanlar kayboldukça tüm Adana’yı korku sarar...

Hayır hayır, pek öyle bir roman değil…

Sinanpaşa’ya taşınan, alevlerin ve sayıların efendisi Zarpan, mahalleliyi büyülerken

kapanmayan bir hesabın da peşindedir. 

Hayır hayır, tam olarak öyle bir roman da değil…

Genç ve güzel gazeteci Füsun, hayaletle sarsılan mahalleliyi yerinden yurdundan etmek isteyen mafyaya karşı amansız bir mücadeleye girişir…

Hayır, bu romanı anlatmaya yeterli değil…

Mekin, herkesi şoke eden gelişmeleri mükemmel biçimde açıklama koyulur. Ne büyüyle ne hayaletle… Schrödinger’in Kedisi’yle, Young Deneyi’yle, Dolanıklılık İlkesi’yle… Bugün milyonlarca insanın ilgisini çeken, dünyanın sayılı üniversitelerinde uluslararası konferanslara konu olan, her şeyi yeniden ve farklı düşünmemizi sağlayan ilkelerle: Kuantum fiziğiyle…  Mekin her şeyi anlama kavuştururken bir yandan kuantumun bile açıklayamadığı bir mucizenin,  aşkın içine düşmektedir.

Hiçbir şeyi ayrıntılarıyla izah etmeyen bir eserdir Ziyaret, okurun zekâsına çok güvenir. İzahla değil mizahla yol alır… 

Evet ama bu da tam olarak…

Ziyaret , tadına doyulmaz…

İşte orası kesin bir Serdar Çekinmez romanı…

Bu eserin benzeri olmadığı için roman olduğu da kesin değil! 

Artık Tek Gerçeklik Şüpheliyse… 

Tek Şüpheli Gerçekliktir!



  Şimdi gelelim benim kitapla ilgili yorumuma. 

   Yıllar önce bir dizide Heredot Cevdet vardı. Yaşı yetenler hatırlar. Hatırlamayanlar da  tıklayın bir bakın  lütfen bu şahane zatî muhtereme. Bu kitabı okurken kahvede oturup Heredot Cevdet’i dinler gibi hissettim kendimi. Onun, o insanı kendine esir eden ballandıra ballandıra anlatmaları vardı ya hani tam da öyle bir kitap işte. 

    Adana’da, bir gariban mahallede  uzun yıllardır bir arada yaşayan, artık bir aile gibi olmuş mahalle ahalisi. Gül gibi geçinip gidiyorlar aslında ama bu mahallede bir gariplik var. Önceleri sadece ayakkabı boyacısı İsmail Emmi’ye görünen bir gelin kız geziyor gece sokaklarda. Sonra, gözleri olmayan havada uçan  bu gelin kız mahallenin gençlerine de musallat olmaya başlıyor. Bu belanın başlarına nereden sarıldığını düşünen mahalle eşrafı bir ay önce mahalleye taşınan Zarpan bey ve oğlu Yalım’ın gelişiyle ilişkilendiriyorlar önce bu durumu sonraysa dertlerinin dermanını arıyorlar Zarpan denen bu enteresan adamda. Zarpan  denen mübarek zat hem sayılarla hem ruhani tarafla arası çok iyi olunca birden gözbebeği oluyor mahallenin. Mahalleli demişken, lakaplarıyla tanınan bu insanların hepsi öyle tatlı ki bir anda oralı oluyorsunuz, onlardan biri olup adeta onların şivesi ile konuşup onlar gibi düşünüyorsunuz. Hepsi birbirinden alem hepsi birbirinden saf ama arada kendini kurnaz zanneden çakallar da yok değil tabi. 

    Gelin kızın göründüğü mahalleli sayısı artınca Füsun giriyor devreye. Füsun Viyana‘da eğitim görmüş gazeteci  kızımız. Başlıyor bu işin aslını astarını araştırmaya. Arayan bulur derler ya, Mekin  bey çıkıyor karşısına Füsun’un. Mekin bey fizik öğretmeni, beyin yakan fikirleri ile olan bitenleri kuantum mekaniği ve fizikle açıklamaya  çalışıyor. 

   Siz olan biteni gerek batılla gerek bilimle anlamaya çalışırken aksakallı bir dede çıkıyor ortaya. Bir de o arada gazeteci kızımız Füsuna bir avukatlık bürosundan mektuplar gelmesin mi? Ne anlatıyor dersiniz bu mektuplar? Tabi ki söylemem ...

   Sanki her şey çok yolundaymış gibi birileri de düğün dernek derdinde☺️Bir de bunca enteresanlığın içinde Tanrıların Arabaları kitabının  yazarı Eric Van  Daniken   ne dese beğenirsiniz? “Ziyaretçilerin ziyareti!”

     Hayda bu kitapta neler oluyor arkadaşlar... Şimdi bana kalsa böyle tatlı tatlı anlatmaya devam ederim ama o zaman sizin okumanızın bir esprisi kalmayacak.

    İyisi mi ben diline bayıldığım , sesli sesli güldüğüm, kurgusuna hayran kaldığım, oh be iyi ki böyle farklı bakıp farklı yazan yazarlar var dediğim bu kitapta  daha neler olduğunu öğrenme keyfini size bırakayım. Son sözüm mutlaka okuyun sağlıkla ve kitapla kalın 💕


    Yazarımızla Ziyaret kitabı ile ilgili yapılan eğlenceli söyleşiyi izlemek için mutlaka ama mutlaka tıklayın ...




      Yazarımız hakkında daha fazla bilgi almak için lütfen tıklayın ...



      


       Veeeee son olarak biliyorum siz de okumak istiyorsunuz artık bu kitabı.İşte size  Ziyaret kitabını satın alabileceğiniz bir kaç link ...

 

  D&R satış linki 





Kitap Yurdu satış linki 







0 yorum:

Yorum Gönder