Hayata çocukların gözünden bakabilmeli, der dururuz. Peki biz çocuklara doğru pencereden bakabiliyor muyuz? Hayatın akışına kaptırmış giderken kendimizi onları da ortak etmiyor muyuz bütün yaşadıklarımıza. Bazen ağlayarak bazen olur olmaz yerde inatlaşarak bizim Aaaaa ne ayıp !!!!!" dediğimiz davranışlarla uyarıyorlar belki bizi. Ama büyüyünce kötüleşiyor çoğu insan. Öldürüyor içindeki çocuğu.Anlamıyor çocukları, onların içlerinde kopan fırtınaları. Çoğu zaman büyük büyük sıkıntılar karşısında bile bizim gibi davranmalarını beklemiyor muyuz onlardan? Oysa biz çocukken ... Hatırlasanıza çok değil sanki dün gibi... Büyükler bizi anlamazdı hani. Biz korkardık oysa korkacak bi şey yoktu onlara göre. Biz üzülürdük ... Bu kadarcık şeye üzülünmez, derdi onlar. Çocuk aklımız ermezdi onların dünyalarına onlara göre. Aman çocuk işte, deyip geçerlerdi. Hatırlayın. Şimdi büyüdük ve biz yapıyoruz aynısını çocuklarımıza, çocuklara...Neden ? Bize de yapıldığı için mi dersiniz?
Aslında kilit nokta tam da bu...Büyüyünce hayal gücümüzü yitirmekten şikayet eder dururuz değil mi? Çünkü çocukken hayal gücümüzün sesi biraz fazla çıksa hemen "Uydurmaaaa !!! "denir bize? Biz, büyüklere göre sadece yatak altı olan yerde kocaman bir dünya barındırır ,canavarlar , dinazorlar, ejderhalar beslerdik çünkü ? :) Sonra da kaçınılmaz son....Yok öyle bi şey çocuğum ,uydurma...Büyüdüğü halde hala "uydurabilen" bir yazar tanımış olmaktan dolayı çok mutluyum. John Connolly ,muhteşem bir hayal gücü ve kurgu yeteneği olan bir yazar...
Yazarımız John Connolly hakkında birşeyler okumak istersiniz diye düşündüm.Ve belki dilimize çevrilen diğer kitapları da ilginizi çekebilir benim gibi...